İstanbul Bağımlılık Terapi Merkezi
İletişim ve Randevu 0505 767 58 85
BAĞIMLILIK DANIŞMANLIĞI
Bağımlılık Psikologları Merkezi Adresi Daha Büyük Görüntüle
Esrar bağımlılığı esrar bağımlılığı tedavisi alkol bağımlılığı tedavisi madde bağımlılığı tedavisi madde bağımlılığı nedir aldolan bağımlılığı bağımlılık tedavisi otrivine bağımlılığı madde bağımlılığı tedavi merkezleri rivotril bağımlılığı internet bağımlılığı tedavisi bilgisayar bağımlılığı tedavisi tiner bağımlılığı alkol bağımlılığı kafein bağımlılığı kaynak bağımlılığı madde bağımlılığı belirtileri madde bağımlılığı bali bağımlılığı uçucu madde bağımlılığı dolantin bağımlılığı internet bağımlılığı nedir tv bağımlılığı internet bağımlılığı ölçeği akineton bağımlılığı içki bağımlılığı yeme bağımlılığı tiner bağımlılığı tedavisi bally bağımlılığı alkol bağımlılığı tedavi merkezleri İlknur hanımın yazdığı tavsiye 20 Aralık 2012: 724 Psikolojik Danışmanlığa gelmeden önce çok stresliydim, zamanla kendime güvenmez olmuştum ve ailemden de anlayış görmemiştim. İnternetten 724 Psikolojik Danışmanlık merkezine ulaştım. Ekrem beyle tanıştım. İlk seansta beni çok iyi karşıladı.Kendimi daha rahat hissediyorum. En önemlisi kendime güvenim geldi.
MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR?
Madde bağımlılığı, vücudun bir ya da birden çok işlevini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü halde bu maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır.
Madde bağımlısı kişi, madde kullanımına ara verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanımını ve dozunu arttırır. Zamanının büyük bir dilimini madde arayarak geçirir.
Bağımlılık Yapıcı Maddeler Nelerdir?
Madde bağımlılığından bahsedildiğinde insanda ruhsal, fiziksel ve davranışsal çeşitli değişikliklere yol açan birtakım maddeler kastedilir.
Bunların başlıcaları şunlardır:
Bir Kişi Ne Zaman Bağımlı Sayılır?
Bağımlılık bir sendromdur. Aşağıda sayılan durumlardan sadece üçünün 12 aylık bir süre içerisinde görülmesi bağımlılık tanısı için yeterlidir.
Bağımlılık Süreci
Belki kullanabilirim -> Merak ediyorum ama denemeye korkuyorum -> Bir kereden bir şey olmaz -> Bir kereden asla! -> Ben bağımlı olmam -> İstersem bırakırım -> Bu meret bırakılmaz ki -> Bırakmak zorundayım -> Artık bırakacağım -> Bıraktım, bir daha başlamam -> Bir kereden bir şey olmaz
Bağımlılık Süreci Nasıl İlerler?
Madde bağımlılığı bir anda gelişen ya da madde kullanılır kullanılmaz oluşan bir durum değildir. Zaman içerisinde gerçekleşen bir süreçtir. Bu sürecin hangi basamağında devreye girildiğini bilmek uygulanacak yöntem açısından büyük önem taşımaktadır.
1- Ergenlik döneminde gençler ailelerinden daha çok arkadaşları ile vakit geçirirler. Bu süreçte en önemli faktör bu maddeleri gence getirecek arkadaş çevresidir. Bir gendin çevresinde madde kullananlar arttıkça onun da madde kullanma ihtimali artar. Onlarla bir aradayken kendini önemli hissetmek istemesi ve arkadaş grubu tarafından kabul görmeyi beklemesi madde tekliflerine tavır almasını zorlaştırır. İnsanın bu maddeleri ve zararlarını bilmesi çoğu zaman akran baskısının direncini kırmaya yetmez.
2- Madde bağımlılığı sürecinde ilk adım merak etme ve deneme davranışıdır. Maddenin denenmesine kadar kişide merakın yanı sıra maddenin etkilerine yönelik korku da mevcuttur. Merakın korkuyu yenmesi ile kişi “ Bir kereden bir şey olmaz” diyerek ilk denemeyi gerçekleştirir. Sonucunda kişinin maddeye olan korkusu azalır. Çoğunlukla ilk kullanım diğer kullanımların da önünü açar. Merak ve korku aşamasında gencin sigara ve alkol kullanıp kullanmaması da belirleyici bir faktördür. Zira sigara kullanan gence “Bu da sigara gibi bir şey!” diyerek diğer maddelerin teklif edilmesi daha kolaydır. Bu nedenle bağımlılık sürecinde mücadele edilmesi gereken en önemli madde sigaradır. Sigara kullanmayanların diğer maddeleri kullanma ihtimalleri daha düşüktür. Benzer bir durum alkol kullanımı için de söz konusudur. Alkol kullanan kişiler, alkollü oldukları zamanlarda isabetli kararlar veremezler ve bu esnada kendilerine yapılan madde tekliflerine daha kolay “evet” derler.
3- Kişi her deneme ile birlikte bir daha denemeyeceğine dair söz verir. Ancak arkadaş ortamında yapılan tekliflere “hayır” da diyemez. Öte yandan madde kullanımını denetleyebileceğini ve istediği zaman bırakabileceğini düşünür. Çevresinde gördüğü ya da anlatılan bağımlılar gibi olmadığına ve onların zayıf karakterli olduklarına inanır. Madde kullanımının zamanla kendisi için sorun oluşturduğunu görse de bağımlı olmadığı algısı nedeniyle herhangi bir adım atmaz. Bu dönemde ayrıca okula ve sosyal kurallara karşı başkaldırı kültürü de güçlenir. Mesela bir gencin madde kullanım problemi zamanla gencin okuldan kaçmasına, derslerine olan ilgisinin azalmasına ve birçok davranış sapmasına sebep olur. Bu süreçte gençler yetişkin kontrolünden uzak ortamlarda vakit geçirmeyi tercih ederler. Yetişkin gözetiminden ve sosyal kontrolden uzaklaştıkça madde kültürü yeni bir yaşam tarzına dönüşür.
4- Kişi, bağımlı olduğunu fark ettiğinde çevresindeki madde kullanan diğer kişilerin telkinleri nedeniyle bu hastalığın düzelemeyeceğini ve madde kullanmayı hiçbir zaman bırakamayacağını düşünmeye başlar. Artık çok geç olduğu düşüncesi, kişinin tedaviye başvurmasını engeller. Kişi kendini artık bir madde bağımlısı olarak kabul ettikten sonra ise madde odaklı bir yaşama başlar. Yaşamanın tek amacı maddeyi zamanında temin etmektir. Bu aşamada bağımlı kişi gerekli parayı sağlayabilmek için her türlü suçu işleyebilir.
5- Madde bağımlılığının kabulü gibi tedavinin kabulü de çok zordur. Tedavinin başlamasıyla da iş bitmez. Zira kişi tedaviye başladığında sadece maddeyi bırakacağını düşünür, ancak arkadaş çevresi, yaşam biçimi ve alışkanlıklarını da değiştirmek zorunda olduğunu tahmin edemez.
6- Tedavi bittikten sonra bir bağımlı için her şey yeniden başlar. Öncelikle kişi temiz olduğundan zamanla eskiden yaşadığı kötü hadiseleri unutur. Hayatta karşılaştığı birtakım problemlere çözüm bulamadığında bir kez daha maddeyi denemeyi düşünür. Sonunda bir gün “Bir kereden bir şey olmaz.” diyebilir. Bu durumda bağımlılık sürecinin bir sonucu olarak her şey tekrar en başa döner.
Bağımlı Olan Kişinin…
Böylece Bağımlı Kişi…
DOĞRU ZANNEDİLEN YANLIŞLAR
“Benim iradem güçlüdür. Ben bağımlı olmam”
Herkes bağımlı olabilir. Bunun irade güçlüğü ya da zayıflığı ile mutlak bir ilişkisi yoktur. Kişilik patolojileri kimi zaman madde kullanımına neden olabilir. Ancak böyle bir sorunu bulunmadığı halde bağımlı olan ya da tersine böyle bir sorunu bulunduğu halde bağımlı olmayan birçok kişi vardır. Kısacası bağımlılık konusunda bireysel özellikler önemli bir etkendir. Ancak bağımlılık ile kişilik özellikleri arasında mutlak bir neden- sonuç ilişkisi yoktur.
“Ben kontrol edebilirim.”
Bu inanç, madde kullanmaya başlamanın ilk adımıdır. “Ben kendimi kontrol edebilirim.”düşüncesi, uyuşturucu kullanılan ortamlara girmekten çekinmeme sonucunu doğurur. Halbuki seçilecek en güvenli yol, bu ortamlardan kaçınmaktır.
“Bir kere kullanmaktan bir şey çıkmaz.”
“Bir kez” “çok kez”in ilk anlamıdır. Çünkü ilk kullanımdan sonra kişi madde kullanımından artık korkmaz. Maddeyi nereden bulabileceğini ve nasıl kullanabileceğini bilir. Ayrıca bazı maddeler ilk kullanımdan sonra bile bağımlılık yapar.
“Ara sıra kullanmakla bir şey olmaz.”
Bağımlılık yapıcı maddeler, ara sıra kullanılsa bile vücuda hızla zarar verir. Aralıklı uzun süre kullanım, bireyde ruhsal ve kimyasal değişikliklere neden olur. Öte yandan birçok kişi ara sıra kullanma niyeti ile başlar. Ancak daha sonra farkında bile olmadan bağımlı hale gelir.
“Sadece zayıf bireyler bağımlı olur”
Kişi, zayıf olduğu için bağımlı olmaz. Bağımlı olduktan sonra zaman içinde zayıf bir insan haline gelir. Uyuşturucu kullanımı nedeniyle bir süre sonra davranış ve kişilik değişiklikleri ortaya çıkar.
“Esrar bağımlılık yapmaz.”
Esrar alınmadığında terleme, titreme, bulantı, kusma gibi fiziksel bağımlılık belirtileri oluşturmaz. Ancak uykusuzluk, sinirlilik gibi şiddetli psikolojik yoksunluk belirtileri ortaya çıkartır ve çok kuvvetli ruhsal bağımlılık oluşturur.
“Herkes kullanıyor, bir şey olmuyor.”
Bu düşünce kişinin kendisine yandaş arama çabasından kaynaklanır. İnsanların ve gençliğin büyük çoğunluğu madde kullanmamaktadır. Gencin çevresindeki madde kullanan kişilerin bunun zararlarını görmesi zaman alabilir. Bugün onlara bir şey olmaması, yarın maddenin zararlarını göremeyecekleri anlamına gelmez. Sayıları az da olsa bazı kişiler, madde ile ilgili büyük sorunlar yaşamayabilirler ancak bireyin onlar gibi olma şansı, bağımlı olma şansından çok daha düşüktür. Madde kullanmayan kişilerde mutlu ve üretken yaşayanların oranı, madde kullananlara göre daha fazladır.
“Madde, sadece kullanan kişiye zarar verir.”
Bağımlı birey, toplumsal üretkenliği kaybeder ve tüketen bir insan olmaya başlar. Maddeyi temin etmek için suç işlemek zorunda kalır. Daha geniş bir çevrede madde satabilmek için yakın akrabalarını veya çevresindekileri uyuşturucu maddeye alıştırmaya çalışır. Ayrıca madde için ödenen para doğrudan veya dolaylı yollardan terör örgütlerinin finansmanını sağlar.
“Tüm bağımlılar hapsedilmelidir.”
Bağımlıların hapsedilmesi sorunu çözmez. Kişinin hastalığını ortadan kaldırmaz. Tedavi ve rehabilitasyondan sonra birey iyileşebilir ve madde kullanmayı bırakabilir. Cezasını çektikten sonra çıkan kişi, eğer tedavi olmadıysa tekrar madde kullanmaya başlayacaktır.
Gençlerin Madde Kullandığını Nasıl Anlayabiliriz?
Birisinin madde kullanıp kullanmadığını anlamanın en kesin sonucu tükürük, saç ve idrar testleri yaptırmaktır. Bunlar dışında bir kişinin madde kullanıp kullanmadığını gözlemlere dayanarak fark etmek kolay değildir. Zira madde bağımlılarında rastlanan birçok fiziksel ve sosyal değişim 13-20 yaş arası ergenlik dönemi özellikleriyle benzerlik gösterir. Bu nedenle tespit edilen değişiklikleri sadece madde bağımlılığına yormamak gerekir.
Madde kullanan kişilerde üç farklı boyutta değişim gözlenmektedir. Sosyal değişim, davranış yönünden değişim ve fiziksel görünüm yönünden değişim. Bunların hepsi bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Gençte meydana gelen değişimlerin erken tespiti madde kullanım riskini azaltır. Fiziksel değişimler ileri basamaklarda ortaya çıktığından, sadece bu tür değişimlere odaklanmak yanlış olur. Öncelikli olan gençte meydana gelen sosyal ve davranışsal değişimlerin gözlemlenmesidir. Fiziksel değişimler görülmeye başlandığında süreç çok ilerlemiş olduğu için geç kalınmış ve bağımlılıkla mücadele oldukça zor bir aşamaya ulaşmış demektir.
Sosyal değişim
Madde kullanan gençler genellikle eski arkadaş çevrelerinden kopup yeni bir arkadaş grubuna dahil olurlar. Ailelerine arkadaşları ile ilgili bilgi vermek istemez, arkadaşlarını aileleriyle tanıştırmazlar. Yetişkin kontrolünün bulunmadığı internet kafe, eğlence mekanları, partiler vb. ortamlarda vakit geçirmeye başlarlar.
Madde kullanan gençlerin dahil oldukları arkadaş grubunda sigara ve alkol tüketimi yaygınlaşmaya başlar.
Madde kullanan gençler aileleri ile değil, arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih ederler. Rutin aile içi ilişkilerden sıkılırlar. İçinde bulundukları psikolojik durum (pişmanlık, maddelerin tesiri vs.)sebebiyle çokça yalnız kalmayı tercih ederler. Bunun yanı sıra durumlarının fark edileceği endişesi nedeniyle de ailelerinden uzak durmaya, vakitlerini ev dışında geçirmeye çalışırlar. Dışarı çıkmaları engellendiğinde ise evde kendi odalarına çekilirler. Bu durumu da ödevi olduğu, çalışması gerektiği, vakti olmadığı gibi bahanelerle açıklamaya çalışırlar.
Madde kullanımını gizlemek ve tesiriyle baş edebilmek için daha çok ilaç ve parfüm kullanmaya başlarlar.
Davranış Yönünden Değişim
Madde kullanımı sürecinde gencin kendine güveni azalır. Buna bağlı olarak içine kapanma davranışı sergiler. Hiçbir şeye ilgi duymamaya başlar ve her şeyden uzak kalmaya çalışır. Kendi bakım ve temizliğine dikkat etmez hale gelir. Zaman zaman aşırı neşe ile öfke/ saldırganlık arasında dalgalanmalar gösterir.
Madde kullanan gençlerde okula gitmek istememe, okul ve öğretmenler hakkında sürekli şikayette bulunma, ders çalışmama, ödev yapmama, sınavlarda sürekli başarısız olma, okula olan ilgide ani bir değişimin yaşanması gibi problemler görülür. Zira madde kullanan kişilerin hayatta tek öncelikleri maddelerin temin edilmesi ve maddelerin kullanılmasıdır. Bu da kişinin başka işler yapmasına müsaade etmeyen bir tablo oluşturur. Dolayısıyla madde kullanan gençler okul ve iş yaşamında ciddi problemler yaşarlar.
Madde kullanmaya başlayan gençler madde kullanımını, maddeye ödedikleri tutarı, madde tesirinde geçirdikleri süreyi ve kendilerine madde temin eden arkadaşlarını gizlemek için sıkça yalana başvururlar. Her bir yalan da kendini gizlemek için yeni bir yalanı daha doğurur.
Her maddenin bir bedeli vardır ve bağımlılık arttıkça daha çok maddeye ihtiyaç duyulur. Bağımlı kişiler paraları olmadığında arkadaşlarının maddesini kullanırlar ve ellerine para geçtiği anda hem kendilerine hem arkadaşlarına madde temini yoluna giderler. Böylece paralarını hızla tüketirler. Bundan dolayı gençlerin para harcama konusundaki tutumları madde kullanımı konusunda önemli bir göstergedir.
Madde bağımlılığı kullanılan maddenin miktarının arttırılması ya da daha ağır maddelere geçilmesi şeklinde ilerleyen bir süreçtir. Bu artış kişinin geleceğe dönük herhangi bir adım atmasını da engeller. Madde bağımlısı genç, kendi geleceği için hiçbir yol görmez. Onun artık geleceğe yönelik tek kaygısı “Kullandığım maddenin etkisi geçtikten sonra krize girmemek için bu maddeyi nereden bulabilirim? Maddeyi elde etmemi sağlayacak parayı nereden bulabilirim?” düşüncesinden ibarettir.
Fiziksel Görünüm Yönünden Değişim
Yüz bölgesinde kızarma, burun akıntısı, gözlerde kanlanma veya kızarma, göz bebeğinde daralma gibi rahatsızlıklar görülür.
Maddenin vücuttaki etkisi azaldıkça ve madde temin edilemediğinde terleme, titreme, eklem yerlerinde ağrı, kabızlık, ishal, solunum güçlüğü gibi rahatsızlıklar görülür.
Madde kullanımı yeme alışkanlığını olumsuz etkilediğinden ani kilo kaybına neden olur. ancak madde kullanan bir gençte kilo kaybı tek başına görülmez. Gencin rejim veya spor yapmadığı halde ani bir şekilde zayıflaması diğer fiziksel değişiklikler de görülüyorsa madde kullanımının göstergesi olabilir.
Madde kullanım sürecinde sürekli bitkinlik, hafif uyku hali ve yorgunluk görülür. Bu durum ayrıca dalgınlığa, yanlış anlamalara ve konuşma güçlüğüne de neden olur.
Ailede yeşil/ kırmızı reçeteli ilaç ya da ağrı kesici kullanan varsa madde bağımlısı genç maddeye ulaşmakta zorlandığında bu ilaçları yüksek miktarlarda tüketmeye başlayabilir.
Madde kullanımı ilerledikçe vücut içerisinde çeşitli yara izleri meydana gelebilir.
Sigara Kullanımı Ve Madde Bağımlılığı
Sigara, dünyada en yaygın olarak kullanılan ve ölüm nedenlerinde ikinci sırada yer alan bağımlılık yapıcı bir maddedir. Sigara kullanımını bırakanların %70’ inin ilk üç ayda sigarayı tekrar kullandıkları saptanmıştır.
Kalp hastalıklarının %30’unda, akciğer kanserlerinin % 80-90’ında sigaranın etken olduğu saptanmıştır. Mesane kanserinin görülme sıklığı sigara kullananlarda kullanmayanlara göre iki kat fazladır. Ayrıca sigara kullanımı gebelikte erken doğuma, bebek ölümüne ve düşük doğum ağırlığına neden olmaktadır. Yılda ortalama 5 milyon kişi sigara kullanımı nedeniyle ölmektedir. Her 10 erişkinden birinin ölüm nedeni sigaradır.
Sigara içen gençler içmeyenlere göre sekiz kat daha fazla uyuşturucu kullanma riski taşırlar. Uyuşturucu madde kullananların %83’ünün ilk kullandıkları madde sigaradır. Sigara, bağımlılık yapan diğer maddelere geçişte basamak görevini görür. Uyuşturucu madde satıcıları, gençlere çoğunlukla “Sigara gibi bir şey!” diyerek ilk teklifi yaparlar.
Alkol Kullanımı ve Madde Bağımlılığı
Alkol, insanların bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamlarını hasara uğratan, bağımlılık yapıcı bir maddedir. Alkol, vücuda girdikten hemen sonra emilerek kana karışır. Kana karışan alkol tüm vücudu etkisi altına alır ve insanda farklı düzeyde olumsuz etkiler oluşturur.
Alkol beyni % 17 oranında küçültür. Mide ve bağırsak sorunlarına, gastrite, ülsere; karaciğer sorunlarına, hepatite, siroza; beslenme bozukluklarına, vitamin eksikliklerine, sinir sistemi hastalıklarına, ellerde ve ayaklarda bölgesel uyuşmalara, karıncalanmaya ve felce kadar birçok probleme neden olur.
Alkol küçük yaşlarda genellikle deneme amaçlı kullanılır. İlk denemede arkadaş baskısı veya gruptan ayrı düşme endişesi önemli bir rol oynar. İlk deneyimler genelde sarhoşlukla sonlanır.
Ülkemizde 17 milyon civarında alkol kullanan kişi bulunmaktadır ve ilk kez alkol kullanma yaşı 11’e kadar inmiştir. Alkol kullanımına başlama yaşı düştükçe ileriki yaşlarda bağımlı olma riski artmaktadır.
Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi alkollü içki tüketmektedir. Bunların yaklaşık 76 milyon kadarında alkol kullanım bozukluğu (alkol kötüye kullanımı, alkol bağımlılığı) olduğu düşünülmektedir. Alkol kullanımına bağlı olarak yılda 1,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir.
Kişi alkollü olduğunda kontrolünü kaybeder ve her türlü tehlikeye açık hale gelir. Uyuşturucu maddeler teklif edildiği zaman, “hayır” deme şansı da ortadan kalkar. Bu yüzden alkol tüketiminin yapıldığı mekanların çevresinde, uyuşturucu madde satıcıları daha çok bulunur.
Çocuğunuzu Sigara ve Alkolden Uzak Tutmak İçin…
Sigara ve alkole başlamada merak ve bu duygunun giderilmesi amacıyla davranışa dönüşmesinde de arkadaş çevresi önemli bir etkendir. Bu nedenle ailelerin çocuklarının arkadaş çevresi hakkında bilgi sahibi olması gencin bu tür maddelere yönelme riskini de azaltacaktır. Önemli olan sürekli takipten ziyade, çeşitli yollarla arkadaş çevresini ve ailelerini tanıyarak çeşitli bilgiler alınmasıdır.
Sigara ve alkolün esrar, eroin, kokain vb. bağımlılık yapıcı maddelere geçişte temel bir basamak ve kolaylaştırıcı rol oynadığını, bu nedenle sigara ve alkol kullanan insanların madde bağımlılığı eğiliminin kullanmayanlara oranla daha fazla olduğunu çocuklarınıza mutlaka öğretin.
Sigara ve alkol kullanıyorsanız bırakmaya çalışın. Zira anne babaların uyarılarından daha çok, davranışları çocuklarının üzerinde etkili olur. çocuklar anne ve babanın davranışlarını görerek öğrenir, anne babanın tutum ve davranışlarını kendilerine örnek alır, sorunların çözümünde anne babanın davranışlarını taklit ederler.
Sigara ve alkol kullanıyor ve bırakmayı başaramıyorsanız hangi faktörlerin sizi bu sürece götürdüğünü ve bu aşamada neden bırakamadığınızı çocuğunuza anlatın. Zira gelişim çağındaki gençler, zararlı etkisi kesin olarak kanıtlanmış olan sigara ve alkol gibi maddelerin, erişkinler tarafından neden kullanıldığını tam olarak kavrayamazlar. Bu da maddelerin çok da zararlı olmadığı sonucuna ulaşmalarına neden olur.
Çocuğunuzun izlediği filmleri, dizileri, reklamları vb. takip edin. Alkol, sigara ve diğer maddelerin kullanıldığı ortam ve kültürleri gösteren ve bu maddelerin kullanımını özendirici filmler gençler üzerinde merak ve özenti uyandırabilir. Yapılan birçok araştırmada bu tarz etkiye daha çok maruz kalan gençlerin diğerlerine oranla bağımlılık yapan maddeleri kullanma riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
Gençler Madde Kullanmaya Neden Başlar?
Aile içi sorunlardan kaçmak için…
Farklı ve değişik görünmek, çevresine kendini fark ettirebilmek için…
Model aldığı fakat uyuşturucu kullanan ünlü bir kişiye benzemek için…
Madde kullanan arkadaş grubu tarafından dışlanmamak için…
Merakını yenemediği için…
Sıkıntılarını, problemlerini madde kullanarak unutacağını zannettiği için…
Karşı cinsten arkadaşlarının dikkatini çekmek için…
Yalnızlık hissini ve boşluk duygusunu bastırmak için…
Cesaretini ve delikanlılığını ispat etmek için…
MADDE KULLANIMINA NEDEN OLAN EN ÖNEMLİ ETKENLER ARKADAŞ VE MERAKTIR
Kimler Risk Altında?
Tüm ergenlerin uyuşturucu madde kullanmaya başlama riski vardır. Ancak risk grubunda yer alan ergenlerin ortak özellikleri arasında şunlar sayılabilir:
Ani tepkiler verme/Saldırgan ya da asi davranışlara sahip olma
Her şeyi reddetme/Davranış bozukluğu
Aykırı davranışlar gösterme/Çabuk heyecanlanma
İçe dönüklük/Fazla itaatkarlık
Yaşıtlarından aşırı etkilenme
Ancak burada unutulmaması gereken en önemli husus; benzer problemlerin ergenlik sürecinde de yaşanabileceğidir. Bu nedenle yukarıda sayılan davranışların ani şekilde artması ve süreklilik kazanması durumunda madde kullanım riskinin de artacağı dikkate alınmalıdır.